Gecenin Çarpışan Gölgeleri

Gecenin Çarpışan Gölgeleri

Ben Ece, 29 yaşında, hayatı hep sınırları zorlayarak yaşayan biriyim. Monotonluk bana göre değil, her zaman farklı bir şeyler ararım. O gece, bir arkadaşımın düzenlediği partiyle başlayan macera, beni hiç beklemediğim bir fırtınanın içine çekti ve her şey kontrolümden çıktı.

Her şey bir cumartesi akşamı başladı. Arkadaşım Nilay, “Bu gece farklı olacak,” diyerek beni evine davet etmişti. Nilay, 27 yaşında, çılgın fikirleri olan, enerjisi hiç bitmeyen biriydi. Onun evine gittiğimde kapıyı açar açmaz müzik ve kahkahalar karşıladı beni. İçeri girdim, salonda bir grup insan vardı, hepsi birbirinden renkli tiplerdi. Nilay beni iki kişiyle tanıştırdı: Mert, 31 yaşında, uzun boylu, sakin ama kendinden emin bir adam; ve Simge, 26 yaşında, kısa saçlı, asi bir havası olan neşeli bir kadın. “Bu gece eğleneceğiz,” dedi Nilay, göz kırparak. O an neyi kastettiğini anlamamıştım, ama içimde bir merak uyanmıştı.

Parti ilerledikçe içkiler masaya dizildi, sohbet koyulaştı. Mert bana yaklaştı, “Ece, sen farklı bir enerjisin,” dedi, gülümseyerek. Simge de yanımıza geldi, “Evet, bence de,” diye ekledi, elini omzuma koydu. O an garip bir elektrik hissettim, ama sadece güldüm. Dans pistine geçtik, müzik yükseldi, bedenlerimiz ritme kapıldı. Nilay, Mert ve Simge’yle beraber dans ederken aramızdaki mesafeler azaldı. Bir ara Mert’in eli belime kaydı, Simge’nin nefesi boynuma değdi. “Ne oluyor?” diye düşündüm, ama kendimi durdurmadım.

Gece derinleştikçe parti daha samimi bir havaya büründü. Nilay, “Hadi üst kata çıkalım, daha rahat konuşuruz,” dedi. Dörtümüz merdivenleri tırmandık, Nilay’ın geniş yatak odasına girdik. Işıklar loştu, bir kadeh şarap daha aldık, ama artık içmekten çok birbirimize bakıyorduk. Mert, “Ece, seninle burada olmak garip bir şekilde doğal,” dedi. Simge güldü, “Bence de, sanki hepimizi bir şey çekiyor.” Nilay araya girdi, “O zaman neden direniyoruz?” dedi, ve o an her şey başladı.

Mert bana yaklaştı, dudakları dudaklarıma değdi, ilk öpücüğümüz yumuşak ama kararlıydı. Aynı anda Simge boynumu öpmeye başladı, tüylerim diken diken oldu. Nilay ise yanımızda oturmuş, bizi izliyordu, gözlerinde bir merak vardı. “Bu çılgınlık,” dedim, nefes nefese. “Ama güzel bir çılgınlık,” dedi Mert, gülümseyerek. Ellerim Mert’in gömleğine gitti, Simge’nin elleri belimde dolaştı. Nilay da katıldı, bir anda bedenlerimiz birleşti. Kıyafetlerimiz yere düştü, ama acele etmedik, her anı yaşamak istiyorduk. Mert’in güçlü kolları, Simge’nin yumuşak dokunuşları, Nilay’ın cesur hareketleri… Her şey bir uyum içindeydi, sanki bir dansın içindeydik.

Yatak odası gölgelerle doldu, nefeslerimiz birbirine karıştı. Bir ara Mert beni kendine çekti, Simge saçlarımı okşadı, Nilay ise fısıldayarak, “Bunu hep hatırlayacağız,” dedi. Saatler geçti, ama zamanın farkında değildik. Bedenlerimiz bir ritim buldu, her dokunuş yeni bir his uyandırdı. Loş ışıkta gölgelerimiz çarpıştı, bazen kimin kime dokunduğunu bile anlamadım, ama bu karmaşa beni daha da ateşledi. “Ne yapıyoruz biz?” dedim bir ara, gülerek. “Hayatın tadını çıkarıyoruz,” dedi Simge, gözlerime bakarak.

Sabah olduğunda dördümüz yatağın farklı köşelerinde uyandık. Güneş ışığı perde arasından sızıyordu, hepimiz birbirimize baktık ve güldük. “Bu bir rüya mıydı?” dedim. “Hayır, gerçek,” dedi Nilay, gülümseyerek. O uzun gece, hayatımın en çılgın, en yoğun anı oldu. Gölgelerimiz birleşti, ve o parti benim için unutulmaz bir sahneye dönüştü.


8 Mart 2025 tarihinde yayınlandı, 19 kez okundu

En Çok Okunan Yazılar

Tüm Yazılar »