Evli Hayatın Gizli Tutkusu

Ben Ceren, 29 yaşında, dört yıldır evli bir kadınım. Kocam Alper ile dışarıdan bakıldığında mutlu bir çiftiz; güzel bir ev, düzenli bir iş, sakin bir hayat. Ama evliliğimizin rutininde bir şeyler eksikti, içimde bastırdığım bir ateş vardı. O ateş, bir iş gezisinde tanıştığım Mert ile alevlendi ve evli bir kadın olarak kendimi hiç beklemediğim bir maceranın içinde buldum.

İş Gezisinin İlk Günü

Geçen ay şirketim beni bir haftalık bir seminere gönderdi. İzmir’de, deniz kenarındaki bir otelde kalıyorduk. İlk gün toplantılar bittiğinde, ekip olarak bara indik. Mert de oradaydı, satış ekibinden, 35 yaşında, karizmatik, esprili bir adam. Bana bir kadeh şarap ısmarladı, “Ceren, iş dışında da böyle ciddi misin?” diye takıldı. Güldüm, “Belki değilim” dedim, göz göze geldik. O an içimde bir kıvılcım çaktı, ama evli olduğumu hatırlayıp kendimi geri çektim.

Masum Sohbetlerden Fazlası

Ertesi gün seminer sonrası Mert’le yine karşılaştık. “Denize karşı kahve içelim mi?” diye sordu, reddedemedim. Otelin terasında oturduk, dalgaların sesi eşliğinde sohbet ettik. Alper’den bahsettim, “Mutlu musun?” diye sordu. “Sanırım” dedim, ama sesimdeki tereddüt fark edilmişti. Elini elimin üstüne koydu, “Bazen insan kendini unutuyor” dedi. O dokunuşla kalbim hızlandı, evli olmama rağmen ona çekildiğimi hissettim. Geri çekilmek yerine, “Haklısın” dedim, gözlerim onunkilere kilitlendi.

Otel Odasında İlk Adım

Üçüncü günün akşamı, yemekten sonra Mert beni odasına davet etti. “Bir şeyler içelim, konuşuruz” dedi. Mantığım “Hayır” dese de, içimdeki merak baskın çıktı. Kapıyı açtığında gülümsedi, “Hoş geldin” dedi, içeri girdim. Otel odası sade ama rahattı, balkonda şarap içmeye başladık. Deniz kokusu havadaydı, ama ben sadece onun kokusunu alıyordum. Sohbet ederken bana yaklaştı, “Ceren, seni gördüğümden beri aklımdasın” dedi. “Ben evliyim” dedim, ama sesim zayıftı. “Biliyorum” diye fısıldadı, dudaklarıma yaklaştı. Öpüşmeye başladık, ilk anda suçluluk hissetsem de arzuya kapıldım.

Tutku Dolu Bir Gece

Öpücük derinleşti, elleri belime kaydı. Bluzumu çıkardım, o da gömleğini attı. Balkondan içeri geçtik, yatağa uzandık. “Emin misin?” diye sordu, “Evet” dedim, evliliğimi bir anlığına unuttum. Tenlerimiz buluştuğunda, yıllardır bastırdığım duygular patladı. Boynumu öptü, ellerim sırtında dolaştı. Kotumu çıkardı, iç çamaşırımın üzerinden beni okşarken nefesim kesildi. “Çok güzelsin” dedi, sesi kulaklarımda yankılandı. Bedenlerimiz birleştiğinde, her şey kontrolden çıktı. Hareketleri sert ama tutkuluydu, inlemelerim odada yankılanıyordu. Saatlerce sürdü, ter içinde, nefes nefese birbirimize sarıldık.

Suçluluk ve Zevk Arasında

Sabah uyandığımda Mert yanımda uyuyordu, yüzünde huzurlu bir ifade vardı. Ama içimde bir ağırlık hissettim, Alper aklıma geldi. Sessizce kalktım, duş aldım, aynada kendime baktım. Evli bir kadın olarak ne yapmıştım? Mert uyandığında “İyi misin?” diye sordu, “Bilmiyorum” dedim, dürüstçe. “Pişman olma” dedi, ama ben hem pişmandım hem de değildim. O hafta boyunca Mert’le gizli buluşmalarımız devam etti, her seferinde suçluluk ve zevk arasında gidip geldim.

Eve Dönüş ve Gerçekler

Seminer bittiğinde eve döndüm, Alper beni kapıda karşıladı. “Özledim seni” dedi, sarıldığında içim burkuldu. Mert’le geçirdiğim anlar aklımdaydı, ama Alper’e hiçbir şey belli etmedim. Telefonuma Mert’ten gelen mesajları sildim, ama o geceleri unutmak imkânsızdı. Evli bir kadın olarak yaşadığım bu tutku, hayatımın bir parçası olarak kaldı. Belki bir hata, belki bir kaçıştı, ama o anlar beni yeniden canlı hissettirdi.