Eğlenceli Gecemin Çıldıran Ritmi

Ben Ece, 26 yaşında, hayatı hep dolu dolu yaşamayı seven biriyim. Genelde ciddi şeyler bana göre değil, ama o gece eğlence ararken kendimi öyle bir maceranın içinde buldum ki, hem kahkahalar attım hem de içimdeki ateşi keşfettim.

Her şey arkadaşlarımın düzenlediği bir kostüm partisinde başladı. Tema “çılgın 80’ler”di, ben de parlak pembe bir tayt, kabarık bir peruk ve kocaman küpelerle tam bir disko kızı olmuştum. Partiye gittiğimde herkes dans ediyor, içkiler havada uçuşuyordu. Orada tanıştım onunla: Barış, 28 yaşında, deri ceketli, sahte bir bıyık takmış, kendini “rock yıldızı” diye tanıtan biri. “Ece, bu kostümle dans pistini yakarsın!” dedi, göz kırparak. “Sen de fena değilsin, rockçı,” dedim, gülerek. O an anlaştık, eğlence başlasın dedik.

Dans pistine atladık, 80’ler müzikleri eşliğinde saçma sapan hareketler yaptık. Barış’ın sahte bıyığı bir ara düştü, yere eğilip alırken bana çarptı, ikimiz de kahkahalara boğulduk. “Bu kadar sakar bir rock yıldızı görmemiştim!” dedim. “Eğlence sakarlıkla başlar,” diye cevap verdi, elimi tuttu. O an içimde bir kıvılcım çaktı, ama sadece güldüm, oyuna devam ettim.

Gece ilerledikçe parti daha da çıldırdı. Barış, “Hadi biraz hava alalım,” dedi, beni bahçeye çıkardı. Bahçede bir salıncak vardı, ikimiz birden oturduk, ama tabii ki ağırlığımıza dayanmadı, yere düştük. “Bu gece her şey ters gidiyor!” dedim, kahkahalarla. O da güldü, ama bu kez bana daha yakın durdu. “Belki de terslikler bizi bir araya getirdi,” dedi, sesi birden ciddileşti. Kalbim hızlandı, eğlence başka bir boyuta geçiyordu.

Salıncağın yanındaki çimlere uzandık, yıldızları izlerken bana yaklaştı. İlk öpücüğümüz komik bir şekilde başladı, çünkü peruğum yüzüne kaydı, ikimiz de yine güldük. Ama sonra iş ciddiye bindi. Dudakları dudaklarıma değdiğinde o eğlenceli an, ateşli bir şeye dönüştü. Ellerim onun deri ceketine gitti, o da beni kendine çekti. Bahçenin serin havasına rağmen içim yanıyordu. “Ne yapıyoruz biz?” dedim, gülerek. “Eğleniyoruz, ama biraz fazla,” dedi, göz kırptı.

Parti hâlâ devam ediyordu, ama biz bahçede kendi dünyamızı kurmuştuk. Öpüşmeler derinleşti, ellerimiz birbirini keşfetti. Kostümlerimiz yüzünden her şey biraz sakar, biraz komikti, ama bu bizi daha da ateşledi. Gece bittiğinde eve dönerken hâlâ gülüyordum, ama içimde bir de tatlı bir heyecan vardı. Barış’la geçirdiğim o eğlenceli gece, hayatımın en çılgın ve en unutulmaz anı oldu.