Dul Kalbimin Yeniden Çarpan Ateşi

Dul Kalbimin Yeniden Çarpan Ateşi

Ben Mert, 31 yaşında, kendi halinde bir adamım. Hayatım iş, ev, arada bir arkadaşlarla buluşmalar derken tekdüze bir hal almıştı. Ta ki o dul kadın, Aylin, karşıma çıkana kadar. Onunla geçirdiğim gece, içimdeki tüm uykuyu uyandırdı ve beni yeniden hayata bağladı.

Aylin’le tanışmam tamamen tesadüf eseri oldu. Bir akşam, mahalledeki kahvede otururken içeri girdi. 35 yaşında, esmer, ince bir silueti ve hüzünlü ama çekici gözleri vardı. Dul olduğunu duymuştum, iki yıl önce eşini kaybetmiş, o zamandan beri yalnız yaşıyormuş. Elinde bir çay bardağıyla masama geldi, “Burası boş mu?” diye sordu. “Tabii, otur,” dedim, ama içimde garip bir heyecan başlamıştı bile.

Sohbet etmeye başladık. Aylin, sakin ama samimi biriydi. Bana eşini, geçmişini, yalnızlığın ona nasıl ağır geldiğini anlattı. “Hayat bazen çok boş oluyor,” dedi, gözleri uzaklara daldı. Onu dinlerken bir şey beni ona çekti, belki hüznü, belki de o güçlü duruşu. “Yeniden başlamak zor mu?” diye sordum. Gülümsedi, “Zor, ama imkansız değil,” dedi. O an aramızda bir elektrik olduğunu hissettim.

Gece ilerledi, kahve boşaldı. “Hadi biraz yürüyelim,” dedim, o da kabul etti. Mahallenin sessiz sokaklarında yan yana yürüdük. Bir ara elini omzuma koydu, “Soğuk oldu galiba,” dedi. O dokunuş içimi ısıttı, ona döndüm. Göz göze geldik, dudaklarıma yaklaştı. İlk öpücüğümüz yumuşak ama derindi, sanki yıllardır bastırdığı bir şeyi açığa vuruyordu. “Bunu yapmalı mıyız?” diye sordum, ama sesimde durmak istediğime dair bir iz yoktu. “Bilmiyorum, ama istiyorum,” dedi.

Evine davet etti beni. Küçük, sade bir daireydi, ama onun kokusu her yere sinmişti. Salonda durduk, birbirimize sarıldık. Elleri titreyerek gömleğimin düğmelerine gitti, ben de ona karşılık verdim. Her şey yavaş ama tutkulu gelişti. Dul bir kadının bedeninde yeniden hayat bulduğunu hissettim, o da benimle kendini hatırladı. Kanepeye uzandık, nefeslerimiz birbirine karıştı. Yalnızlığın ağırlığını üzerinden atmış gibiydi, ben de onunla o anı yaşadım. Kıyafetlerimiz birer birer yere düştü, ama acele etmedik. Her dokunuş, her fısıltı sanki bir yarayı kapatıyordu.

Saatler geçti, sabahın ilk ışıkları pencereden sızdığında hâlâ yan yanaydık. Aylin bana baktı, “Uzun zamandır böyle hissetmemiştim,” dedi. “Ben de,” dedim, gülümseyerek. O gece, dul bir kadının kalbini yeniden çarptırdım, ama asıl kendi kalbim yeniden atmaya başladı. Aylin’le geçirdiğim o anlar, hayatımın en gerçek, en sıcak deneyimiydi.


8 Mart 2025 tarihinde yayınlandı, 19 kez okundu

En Çok Okunan Yazılar

Tüm Yazılar »