Ben Zeynep, iki yıl önce iş için Almanya’ya, Berlin’e taşınmıştım. Eşim Mert ile uzun mesafeli bir evlilik yürütüyorduk, o İstanbul’da kalmıştı. Başta her şey iyiydi, ama zamanla yalnızlık içimi kemirmeye başladı. Berlin’in soğuk sokakları, gri binaları arasında kendimi kaybolmuş gibi hissediyordum. Ta ki o gece Lukas’la tanışana kadar.
Soğuk Bir Barda İlk Kıvılcım
Bir akşam iş arkadaşlarımla Kreuzberg’deki bir bara gittik. Lukas oradaydı, uzun boylu, mavi gözlü, tipik bir Alman. Bana gülümsedi, yanımda boşalan yere oturdu. “Türk müsün?” diye sordu, aksanıyla ismimi söylerken içimde bir şeyler kıpırdandı. Sohbet ettik, güldük, biralarımız bittikçe birbirimize daha çok yaklaştık. Mert aklıma geldi, ama o an sadece Lukas’ın sesini duymak istiyordum. Gece bitmeden telefon numaralarımızı aldık, o an yanlış bir şey yapmadığımı kendime inandırdım.
Gizli Mesajlar ve Buluşmalar
Ertesi gün mesajlaştık, sonra bir akşam yemeği planladık. Mitte’de küçük bir restoranda buluştuk, şarap içtik, gözlerimiz birbirinden ayrılmıyordu. Yemekten sonra elimi tuttu, “Seni eve bırakayım” dedi. Arabasında, kırmızı ışıkta durduğumuzda bana yaklaştı ve dudaklarımız buluştu. O öpücükle her şeyi unuttum; Mert’i, evliliğimi, sorumluluklarımı. O geceden sonra Lukas ile gizli buluşmalar başladı. Onun Neukölln’deki dairesinde, benim Prenzlauer Berg’deki evimde, bazen bir otelde. Her buluşmada kendimi ona daha çok kaptırıyordum.
Tutku Dolu Anlar
Bir akşam Lukas’ın evindeydik, şömine yanıyor, Berlin’in soğuğu camlarda buğu yapıyordu. Üzerimdeki kazağı çıkardı, elleri tenimde dolaşırken içimde bir ateş yanıyordu. “Seni çok istiyorum” dedi, sesi kulaklarımda yankılandı. Ben de ona sarıldım, bedenlerimiz birleştiğinde sadece o anı yaşıyordum. Mert’le görüntülü konuşmalarımda yalanlar söylüyordum, “Geç saate kadar çalıştım” diyordum. Ama Lukas’ın kollarında geçirdiğim her saniye, suçluluğumu gölgede bırakıyordu. Onunla geçirdiğim geceler, Berlin’in kasvetli havasını bile unutulmaz kılıyordu.
Şüpheler ve Gerçekler
Bir gün Mert beklenmedik bir şekilde Berlin’e geldi. “Seni özledim” dedi, havaalanında bana sarıldığında içimde bir ağırlık hissettim. Lukas’la buluşmalarımı gizlemek zorlaşmıştı, telefonumu karıştırmasından korkuyordum. O hafta Mert yanımdayken Lukas’tan gelen mesajı gördüm: “Seni özledim, ne zaman görüşüyoruz?” Elim ayağım titredi, Mert’e bir bahane uydurdum ama gözlerindeki şüpheyi fark ettim. O gece Lukas’la buluştum, “Bunu bitirmeliyiz” dedim. Ama o beni öptü, bir kez daha kendimi ona bıraktım.
Her Şeyin Sonu
Mert bir akşam işten erken döndü, beni Lukas’la evde yakaladı. Kapı açıldığında donup kaldım, Lukas üzerini giyinirken Mert’in gözlerindeki hayal kırıklığını gördüm. “Bitti Zeynep” dedi, valizini topladı ve çıktı. Lukas da “Böyle bir ilişki istemem” diyerek beni terk etti. Şimdi Berlin’de tek başımayım, Spree Nehri’nin kıyısında oturuyorum. Soğuk rüzgâr yüzüme vururken, aldatmanın bana kazandırdığı tek şeyin yalnızlık olduğunu anlıyorum.
Oturduğumuz evin hemen arka sokağında tek ...
Ben Ender uzun boylu,iri vücutlu, esmer, y...
selam arkadaşlar sizlerle iki anımı palaşm...
Adım Berk. 18 yaşındayım. Annem Deniz ise ...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...