Ben Selin, 29 yaşında, beş yıllık evli bir kadınım. Hayatım dışarıdan bakıldığında mükemmel görünüyordu; güzel bir ev, anlayışlı bir eş ve düzenli bir iş. Ama içimde hep bir eksiklik vardı, sanki bir şeyleri kaçırıyordum. O gece, aldatma denen o karanlık ama çekici yola adım attım ve her şey değişti.
Her şey iş yerindeki bir proje yüzünden başladı. Yeni gelen ekip lideri Emre, 32 yaşında, kendinden emin, karizmatik bir adamdı. İlk başta ona karşı sadece profesyonel bir saygı duyuyordum. Toplantılarda göz göze geldiğimizde içimde bir kıpırtı oluyordu, ama bunu bastırıyordum. Ta ki o akşam, ofiste geç saatlere kadar çalıştığımız ana kadar. Ofis boşalmıştı, sadece ikimiz vardık. Masalar arasında dosyaları düzenlerken birden bana yaklaştı. “Selin, çok yorulmuşsun, biraz mola versen iyi olur,” dedi, sesi yumuşacıktı. O an gözlerime öyle bir baktı ki, kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.
“Ben iyiyim,” dedim, ama sesim titriyordu. O ise gülümsedi, elini omzuma koydu. O dokunuş, içimdeki tüm duvarları yıktı. Eşimle yıllardır hissetmediğim bir elektrik geçti bedenimden. “Ne yapıyorum ben?” diye düşündüm, ama kendimi durduramadım. Emre, “Biliyor musun, seni ilk gördüğümden beri aklımdasın,” dedi. İtirafı beni şok etti, ama aynı zamanda içimi ateşledi. O an mantığım sustu, sadece hislerim konuşuyordu.
Ofisin loş ışıkları altında birbirimize yaklaştık. İlk öpüşmemiz aceleciydi, sanki yıllardır bastırdığımız bir şeyi açığa vuruyorduk. Dudakları dudaklarıma değdiğinde suçluluk hissettim, ama bu his yerini kısa sürede tutkuya bıraktı. Ellerim onun gömleğinin düğmelerine gitti, o da beni masaya yasladı. Dosyalar yere saçıldı, ama umurumuzda değildi. O an, aldatmanın getirdiği o yasak heyecanı iliklerime kadar yaşadım. Ofisin sessizliği, nefeslerimizle ve fısıltılarımızla doldu.
Bir süre sonra kendimizi toparladık, ama içimde bir karmaşa vardı. Emre bana sarıldı, “Pişman mısın?” diye sordu. “Bilmiyorum,” dedim, çünkü gerçekten bilmiyordum. Eve döndüğümde eşim uyuyordu, hiçbir şeyden haberi yoktu. Yatağa uzandım, ama gözlerimi kapattığımda Emre’nin yüzü aklıma geldi. O gece uyuyamadım, suçluluk ve tutku arasında gidip geliyordum.
Günler geçti, Emre’yle ofiste her karşılaştığımızda aynı elektrik yeniden canlanıyordu. Bir akşam yine yalnız kaldık. Bu sefer daha cesurdum, ona ben yaklaştım. “Bunu durdurmalıyız,” dedim, ama sesimde kararlılık yoktu. O da biliyordu, gülümsedi ve beni kendine çekti. Ofisin koltuğuna uzandık, her şey daha yavaş, daha derin yaşandı bu kez. Aldatmanın o karanlık tadı, beni hem korkutuyor hem de çekiyordu. Onun kollarında kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyordum, ama aynı zamanda evdeki hayatım bir yalan gibi gelmeye başlamıştı.
Şimdi her şey daha karmaşık. Eşimle geçirdiğim anlarda aklım Emre’de, Emre’yle olduğumda ise vicdanım beni yiyor. Aldatma, beni bir uçurumun kenarına getirdi, ama o uçurumdan düşmekten korksam da kendimi durduramıyorum.
Oturduğumuz evin hemen arka sokağında tek ...
Ben Ender uzun boylu,iri vücutlu, esmer, y...
selam arkadaşlar sizlerle iki anımı palaşm...
Adım Berk. 18 yaşındayım. Annem Deniz ise ...
Ben şu anda 33 yaşında evli biriyim. Benim...